top of page
134.jpg

Astro Başlangıç Paketi ..
Nereden başlayacağını bilemeyenler için.
Detayları öğrenmek için tıkla. 

Astrolog Mine Cürmen ile

Hep Aynı Sorunlarla Karşılaşıyorsanız; Hayatımızı Şekillendiren 5 Şema

  • Yazarın fotoğrafı: Uzman Psikolog Gizem Çetin
    Uzman Psikolog Gizem Çetin
  • 4 Şub
  • 4 dakikada okunur

Hiç kendinizi hep aynı döngünün içinde bulduğunuz oldu mu? Hep aynı tür ilişkileri yaşamak, benzer hayal kırıklıklarıyla karşılaşmak, aynı duygusal tepkileri vermek… Bunun bir tesadüf olmadığını biliyor musunuz?


Bunun en büyük sebeplerinden biri, çocuklukta geliştirdiğimiz ve bilinçdışı olarak hayatımızı yöneten şemalar. Şemalar, dünyayı nasıl algıladığımızı, insanlarla nasıl ilişki kurduğumuzu ve hatta kendimizi nasıl gördüğümüzü belirleyen derin inanç sistemleridir. Çocukken ebeveynlerimizden, öğretmenlerimizden, çevremizden aldığımız mesajlarla şekillenirler ve yetişkinliğe taşınarak hayatımızı yönetmeye devam ederler.


Şimdi, en yaygın beş şemayı ele alalım. Bu şemalar hayatınıza nasıl yansıyor? İlişkilerinizi nasıl etkiliyor? Ve en önemlisi, bunlardan kurtulmak mümkün mü?


1. Terk Edilme Şeması: “Herkes beni sonunda bırakıyor.”


Bu şemaya sahip insanlar, ilişkilerinde sürekli terk edilme korkusuyla yaşarlar. Sevginin geçici olduğunu düşünürler. Yakın oldukları kişilerin eninde sonunda onları bırakacağına inanırlar ve bu korku, ilişkilerine zarar verir.


Terk edilme şeması olan biri:


-Partneri mesajına geç cevap verdiğinde panik olur: “Kesin sıkıldı, artık benimle olmak istemiyor.”

-İlişkide en ufak bir mesafeyi bile tehdit olarak algılar: Partneri biraz yalnız vakit geçirmek istediğinde, “Beni artık sevmiyor mu?” diye düşünür.

-Ya aşırı yapışkan olur ya da ilk terk eden kendisi olmak ister: “Beni bırakmasın diye her istediğini yapayım.” veya “Beni terk edecekse, önce ben gideyim.” diye hareket edebilir.

-Güvensizdir: “Bağlanırsam acı çekerim.” düşüncesiyle, bazen bilinçdışı olarak sağlıksız ilişkileri seçebilir.


Örneğin, bir kişi her ilişkisine büyük bir korkuyla başlıyorsa, karşı tarafın ilgisi azaldığında hemen huzursuz oluyor ve bunu ayrılık sinyali olarak yorumluyorsa, terk edilme şeması etkisini gösteriyor demektir.


İlişkilere etkisi:

Bu şemaya sahip kişiler ya çok bağımlı ilişkilere girer ya da ilişkilerden kaçar. Partnerleri tarafından boğulduklarını hisseden kişiler onları gerçekten terk edebilir ve bu durum, şemalarını doğrulayan bir kısır döngü oluşturur.


2. Kusurluluk Şeması: “Beni gerçekten tanısalar sevmezler.”


Bu şemaya sahip olanlar, kendilerini değersiz ve kusurlu hissederler. Başkaları onları beğense bile, içten içe “Eğer gerçek beni bilseler, böyle düşünmezlerdi.” diye düşünürler.


Kusurluluk şeması olan biri:

-Partneri veya arkadaşları ona iltifat ettiğinde, bunu samimi bulmaz: “Beni gerçekten tanımıyorsun, o yüzden böyle diyorsun.”

-Sürekli kendini eleştirir: “Yeterince güzel değilim.”, “Başarılı değilim.”, “Yetersizim.”


-Başkaları tarafından terk edilmemek için kendini saklar: Zayıf yönlerini göstermemeye çalışır, duygularını açıkça ifade etmekten kaçınır.


-Sürekli bir maskeyle yaşar: Olduğundan farklı görünmeye çalışarak “kusurlarını” gizlemek ister.


Örneğin, bir kişi ilişkisinde kendini sürekli “yetersiz” hissediyor ve partnerinin aslında daha iyisini hak ettiğini düşünüyorsa, bu şema devrededir. Kendi eksikliklerine odaklandığı için, partnerinin sevgisini tam olarak kabul edemez ve ilişkide hep bir mesafe hisseder.


İlişkilere etkisi:

Partnerine tam olarak güvenemez, çünkü kendisine güvenmez. Karşısındaki kişinin onu gerçekten sevdiğine inanmaz ve bazen bu yüzden ilişkileri sabote edebilir.


3. Duygusal Yoksunluk Şeması: “Kimse beni gerçekten anlayamaz.”


Bu şema, kişinin duygusal ihtiyaçlarının hiçbir zaman tam olarak karşılanamayacağına dair köklü bir inanç oluşturur. Özellikle çocuklukta duygusal olarak yeterince ilgi ve şefkat görmeyen kişilerde sıkça görülür.


Duygusal yoksunluk şeması olan biri:

-Sürekli bir duygusal boşluk hisseder: “İçimde hep bir eksiklik var.”

-Partnerinden veya sevdiklerinden ilgi bekler ama bu ilgiyi aldığında bile tatmin olmaz.

-Kimseyle tam anlamıyla bağ kuramayacağına inanır: “Ne yaparsam yapayım, beni anlayamazlar.”

-Sevgisini ve duygularını ifade etmekte zorlanır.


Örneğin, bir kişi her ilişkide “Ne kadar ilgilenirlerse ilgilensinler, hep eksik bir şeyler var.” diye hissediyorsa, bu şema hayatını yönetiyor olabilir.


İlişkilere etkisi:

Bu şema, kişinin partneriyle arasında hep bir duvar olmasına neden olur. Kendi duygularını tam olarak açamadığı gibi, karşısındakinin sevgisini de tam olarak alamaz.


4. Başarısızlık Şeması: “Ne yaparsam yapayım, yeterince iyi değilim.”


Bu şema, kişinin kendini sürekli yetersiz ve başarısız hissetmesine neden olur. Çocukken sık sık eleştirilen veya başarıları küçümsenen kişilerde yaygındır.


Başarısızlık şeması olan biri:

-Ne kadar başarılı olursa olsun, hep daha fazlasını yapması gerektiğini düşünür.

-Kendini başkalarıyla kıyaslamaktan kendini alamaz: “Herkes benden daha iyi.”

-Başarılarını şansa bağlar: “Sadece denk geldi, yoksa ben yeterince iyi değilim.”

-Yeni şeyler denemekten korkar: “Başarısız olacağım, rezil olacağım.”


Örneğin, işinde başarılı olmasına rağmen sürekli “Bu iş için yeterince iyi değilim.” diye düşünen biri, bu şemanın etkisi altındadır.


İlişkilere etkisi:

Kendi değerini düşük gördüğü için, partnerinin de onu bir gün yetersiz bulacağına inanır. Bu da ilişkide kendini sürekli kanıtlama çabası içine sokar.


5. Boyun Eğicilik Şeması: “Kendi isteklerimi dile getirirsem sevilmem.”


Bu şema, kişinin kendi ihtiyaçlarını geri plana atarak, başkalarının isteklerine öncelik vermesine neden olur.


Boyun eğicilik şeması olan biri:

-Sürekli başkalarını mutlu etmeye çalışır.

-Kendi isteklerini dile getirmekten korkar.

-“Hayır” diyemez.

Zamanla içinde birikmiş bir öfke hisseder.


Örneğin, bir kişi partnerinin her istediğini yapıyor ama kendi isteklerini hiç dile getiremiyorsa, bu şema etkilidir.


İlişkilere etkisi:

Kendi sınırlarını koruyamadığı için zamanla ilişki içinde kendini tükenmiş hisseder.


Bu Şemalar Değiştirilebilir mi?


Evet, kesinlikle! Şemalar çocuklukta oluşur ama yetişkinlikte fark edilip değiştirilebilir. İlk adım, hangi şemanın sizi etkilediğini fark etmek. Yukarıdaki örneklerde kendinizi gördüyseniz, bu şemaların hayatınızı nasıl yönettiğini düşünün.


İkinci adım, bu inançların gerçeği ne kadar yansıttığını sorgulamak. Örneğin, terk edilme şeması olan biri gerçekten herkes tarafından terk mi ediliyor, yoksa bunu sadece böyle mi yorumluyor? Kusurluluk şeması olan biri gerçekten sevilmeyecek biri mi, yoksa bu sadece kendi zihnindeki bir hikâye mi?


Son adım ise, bu şemalara meydan okuyarak yeni deneyimler yaratmak. Eğer hep “Beni kimse anlamaz.” diye düşünüyorsanız, duygularınızı paylaşarak farklı bir deneyim yaşamayı deneyin. “İsteklerimi söylersem insanlar beni sevmez.” diyorsanız, ufak bir adım atarak kendi ihtiyaçlarınızı dile getirin ve insanların tepkisini gözlemleyin.


Hayat, öğrendiğimiz kalıpları fark ettiğimizde değişmeye başlar. Siz de bu şemaları fark edip onlara meydan okumaya başladığınızda, ilişkilerinizin ve kendinize bakışınızın dönüşmeye başladığını göreceksiniz. Unutmayın, şemalar güçlü olabilir ama siz daha güçlüsünüz!


Sevgilerimle

Comentarios


bottom of page