top of page
134.jpg

Astro Başlangıç Paketi ..
Nereden başlayacağını bilemeyenler için.
Detayları öğrenmek için tıkla. 

Astrolog Mine Cürmen ile

Sürekli Güçlü Görünmek Zorunda Hissediyorsan

  • Yazarın fotoğrafı: Uzman Psikolog Gizem Çetin
    Uzman Psikolog Gizem Çetin
  • 19 Haz
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 20 Haz

Bazen herkesin gözünde güçlü görünürsün. İyi başa çıkan, kolay kolay yıkılmayan, her şeye hallederizdiyen kişi… Ama kimse bilmez, sen gece yatarken içinde ne kadar yorgun olduğunu. Kimseye belli etmeden toparlamaya çalıştığın ruh hâlini. Dertlerini anlatmak yerine susmayı, destek istemek yerine çözmeyi seçtiğini… çünkü bir noktada şunu öğrenmişsindir: Zayıf görünürsem yalnız kalırım.


Sürekli güçlü görünme çabası, çoğu zaman farkında bile olmadan öğrendiğimiz bir hayatta kalma stratejisidir. Çocuklukta duygularımız karşılık bulmadıysa, ihtiyaçlarımız yeterince görülmediyse ya da çevremizdekiler kendi sorunlarıyla meşgulse, zihnimiz şunu öğrenir: Kırılmak için zaman yok. Güçlü olmalısın.


Bu öğrenme genellikle çok sessiz olur. Kimse gelip sana doğrudan “ağlama, güçlü ol” demez belki ama sen ağladığında kimse ilgilenmediyse, sustuğunda aferin aldıysan, sorunlarını bastırdığında takdir gördüysen, zamanla duygularını göstermemeyi öğrenirsin. Çünkü zihnin bir kural yazar:

Zayıf görünürsem yalnız kalırım.


Ve bu kuralla büyüyen biri, yetişkin olduğunda da güçlü görünmeye devam eder. İyi görünür, sorunlarını kendi çözer, yardım istemez, hep halleder. Ama içten içe tükenir. Çünkü kimse onun desteğe ihtiyaç duyabileceğini düşünmez. Zihninde hâlâ çocukluktan kalma bir inanç çalışır: Eğer yük olursam sevilmem.


Bu yüzden yardım istemek, destek talep etmek, biriyle duygusal olarak yakınlaşmak zor gelir. Yakınlık, ihtiyaç göstermek gibi gelir. Ve ihtiyaç göstermek, zayıflıkla eşdeğer görülür. Böylece kişi, kendi duygularını bastırır, başkalarına anlatmaz, kimseyle tam anlamıyla duygusal bir bağ kuramaz. Her şeyin kontrolünü elinde tutmaya çalışır ama en çok da kendi iç dünyasından uzaklaşır.

Oysa güçlü olmak, duygularını saklamak değil, onlarla kalabilmektir. Yardım istemek zayıflık değil, insan olmanın bir gereğidir. Destek almak, kişiyi küçültmez; tam tersine büyütür.


Eğer kendini sürekli güçlü durmak zorundaymış gibi hissediyorsan, bunun bir kişilik özelliği değil, geçmişten gelen bir öğrenme olduğunu fark et. Senin hiç yük olamadığın bir yerde büyümüş olman, bugün de kimseye yaslanamayacağın anlamına gelmez. Zihin bunu böyle kodlamış olabilir ama ilişkiler, yeniden öğrenmenin de mümkün olduğu alanlardır.Güçlü görünmekten vazgeçmek, zayıflık değil. Bu kez kendini duymaya karar vermek olabilir.


İlk olarak, kendine şu soruyu sorman önemli: “Gerçekten iyi miyim, yoksa iyiymiş gibi mi davranıyorum?” Bu basit soru, otomatik hale gelen güçlü durma refleksini fark etmeni sağlar. Ardından küçük adımlarla başlayabilirsin. Örneğin biri “nasılsın” diye sorduğunda, sadece “iyiyim” demek yerine, “biraz yorgunum ama toparlıyorum” diyebilirsin. Bu bile, savunmadan çıkmanın ilk adımıdır.


Bir başka pratik adım: yardım istemeyi denemek. Küçük şeylerle başla. Birinden bir konuda destek rica et. Bu bazen bir torbayı taşımak olabilir, bazen bir fikrini paylaşmak. Yardım istemeyi pratiğe dökmek, zihnin eski kalıplarını kırmaya başlar.


Ve duygularını bastırmak yerine, onları tanımlamayı dene. O an ne hissediyorsan, bunu içinden bile olsa açıkça söyle: “Şu an biraz kırıldım”, “

Hayal kırıklığı yaşıyorum”, “Kendimi yetersiz hissettim.” Duygunu netleştirmek, onu bastırmak yerine kabul etmene izin verir. Kabul, iyileşmenin başlangıcıdır.


Son olarak şunu hatırla: güçlü kalmak zorunda değilsin. Her şeyle tek başına baş etmek zorunda değilsin. Bir şeyleri paylaşmak, duygularına yer açmak, seni küçültmez. Aksine seni görünür kılar. Ve sen en çok, kendini kendine görünür kıldığında özgürleşirsin.

Comments


bottom of page