top of page
134.jpg

Astro Başlangıç Paketi ..
Nereden başlayacağını bilemeyenler için.
Detayları öğrenmek için tıkla. 

Astrolog Mine Cürmen ile

Ruhsal Dayanıklılık; Zor Zamanlarda Ayakta Kalmak


Zor zamanlardan geçiyoruz, belki de hayatımızın en ağır yüklerini taşıdığımız anlardan biri bu. Bazen bir sabah uyanmak bile başlı başına bir mücadeleye dönüşüyor. Hayat, her birimize farklı sınavlar sunuyor; kayıplar, hayal kırıklıkları, belirsizlikler… Böylesi anlarda insanın kendine sormaktan kendini alamadığı bir soru var: “Bu yükü nasıl taşıyacağım?”


Ruhsal dayanıklılık tam da burada devreye giriyor. Her şeyin üst üste geldiği, nefes almanın bile zorlaştığı anlarda bir adım daha atabilme gücü. Ama ruhsal dayanıklılık öyle doğuştan gelen bir yetenek değil. Kimse dünyaya bütün fırtınalara dayanıklı olarak gelmiyor. Bu, hayatın içinde öğrendiğimiz ve inşa ettiğimiz bir beceri.Belki de bu becerinin en önemli temellerinden biri, kendimize şefkat gösterebilmek. Zor bir dönemden geçerken kendimize yüklenmek, “Daha güçlü olmalıyım, daha hızlı toparlanmalıyım”demek, içimizdeki yaraları daha da derinleştiriyor. Halbuki bazen sadece “Bugün iyiyim ya da iyi değilim ve bu çok normal” diyebilmek bile büyük bir iyileşme adımıdır. Kendinize bir dost gibi yaklaşmayı deneyin. Nasıl sevdiğiniz bir arkadaşınıza “Senin yanında olduğumu bil, her şey bir gün yoluna girecek”diyorsanız, aynısını kendinize de fısıldayın.


Bir diğer önemli adım, hayatımızdaki küçük de olsa sağlam dayanak noktalarını fark edebilmek. Belki bir fincan kahve, belki sevdiğiniz bir şarkı, belki de bir dostla yapılan kısa bir telefon konuşması… Hayatın içinde hâlâ güzel şeyler olduğunu görmek, en karanlık anlarda bile bir ışık bulmak demektir. Küçük mutlulukları küçümsemeyin; çünkü bazen bizi ayakta tutan tam da o küçücük anlar olur.Ama en önemlisi, duygularımızı inkâr etmeden onlara yer açabilmek. Çoğu zaman acıdan, üzüntüden ya da öfkeden kaçmaya çalışırız. Halbuki duygularımızı kabul etmek ve onlara alan tanımak, iyileşmenin en kıymetli adımıdır. Acımızı görmezden gelmek, onu daha da büyütür. Kendinize bu duyguları hissetme izni verin. Bir süre üzgün, kırgın ya da öfkeli olabilirsiniz. Bu çok normal. Duygularınızı bastırmak yerine onlarla konuşun, onlara izin verin ve sonra yavaşça yollarına uğurlayın. Ruhsal dayanıklılık, aslında günlük hayatımızda sergilediğimiz küçük seçimlerle inşa edilir. Mesela, bir gün sadece kendinize şu soruyu sorun: “Bugün bana ne iyi gelir?” Bazen bu bir yürüyüş olabilir, bazen sevdiğiniz bir yemeği yapmak, bazen de sadece bir battaniyenin altına girip sevdiğiniz diziyi izlemek… Unutmayın, büyük değişimler küçük adımlarla başlar.


Bir de destek istemekten çekinmeyin. İnsan, insanla iyileşir. Bazen bir dost sohbeti, bazen bir terapist desteği, bazen de hiç tanımadığınız birinin yazdığı bir cümle size iyi gelebilir. Yardım istemek, zayıflık değil; aksine, cesarettir. Ve unutmayın, dayanıklılık her zaman güçlü kalmak demek değildir. Bazen sadece ayakta durabilmek, bazen de bir süre dinlenip sonra devam edebilmek anlamına gelir. Ruhsal dayanıklılık, her şeyin yolunda olduğu bir dünya vaat etmez. Ama ne olursa olsun, bir şekilde devam edebilme umudu sunar.


Bir gün her şey yoluna girecek demek kolaydır, ama o günü beklerken yaşamak zordur. Yine de bu zorluğun içinde bile kendinize tutunabileceğiniz küçücük anlar yaratabilirsiniz. Bir nefes, bir kahkaha, bir anlık huzur… Unutmayın, kırılmak güçsüzlük değildir. Kırıldığınız yerlerden ışık sızar. Ve o ışık, belki de yeniden ayağa kalkmanız için ihtiyaç duyduğunuz tek şeydir.


Bugün kendinize nazik olun. Bugün sadece bir adım atın, küçük bir adım bile olsa… Çünkü her büyük iyileşme hikâyesi, küçücük bir adımla başlar.

Commentaires


bottom of page