top of page
134.jpg

Astro Başlangıç Paketi ..
Nereden başlayacağını bilemeyenler için.
Detayları öğrenmek için tıkla. 

Astrolog Mine Cürmen ile

Sürekli Yorgun ve Bunalmış Hissetmenin Sebebi Ne Olabilir?

Güncelleme tarihi: 26 Şub

Son zamanlarda kendini sürekli yorgun, dalgın ve sanki sisli bir havada yaşıyormuş gibi hissediyor musun? Öyle ki bir işe odaklanmak imkânsız hale geliyor, basit kararlar bile ağır geliyor ve akşam olduğunda aslında fiziksel olarak çok yorulmamış olmana rağmen bitkinsin. Üstelik bu sadece bir gün değil, haftalardır hatta belki aylardır böyle… Eğer bu satırları okuyorsan, muhtemelen “Evet, bu ben!” diyorsun. O zaman gel, biraz konuşalım.


Zihinsel yorgunluk, farkında olmadan hepimizin içinde biriken ama adı pek konulmayan bir durum. Fiziksel yorgunluğu hemen anlarız: Vücudumuz ağrır, gözlerimiz kapanır, dinlenmek isteriz. Ama zihinsel yorgunluk çok daha sinsidir, çünkü bedenin değil, zihnin ağırlık taşıyor. Ve bu yük zamanla büyüyüp, gündelik hayatımızı etkileyen o “beyin sisi” dediğimiz duruma dönüşüyor.


Bu durumun nasıl kendini gösterdiğini hemen örneklendireyim. Mesela sabah uyanıyorsun ama dinlenmiş hissetmiyorsun. Kahveni içiyorsun ama o bildiğin zindelik gelmiyor, zihnin hâlâ bulanık. İşe ya da günlük rutinine başlamak zor geliyor, yapılacak işler üst üste yığılıyor ama sen sadece ekrana boş boş bakıyorsun. Toplantılarda ya da sohbetlerde anlatılanları kaçırıyorsun, birkaç saniyeliğine dalıp gidiyorsun ve geri döndüğünde ne konuşulduğunu anlamakta zorlanıyorsun. Daha da kötüsü, gün içinde sürekli bir “yetişememe” hissi var. Yapman gereken işleri bir türlü bitiremiyor ve bu yüzden de kendine kızıyorsun. Ama suçlu sen değilsin, zihnin yorulmuş.


Peki, neden böyle hissediyoruz? Aslında bunun birkaç önemli sebebi var ve bunların çoğu modern hayatın bize dayattığı şeyler. Birincisi, sürekli açık olan bir zihinle yaşıyoruz. Sabah gözümüzü açar açmaz telefona bakıyoruz, haberler, bildirimler, mailler… Zihin daha güne başlamadan doluyor. Sonra gün içinde aynı anda birkaç işi birden halletmeye çalışıyoruz: Toplantı sırasında mesajlara cevap vermek, yemek yerken sosyal medyada gezinmek, film izlerken bir yandan yarım kalan işi düşünmek… Beynimiz hiçbir zaman tam anlamıyla bir şeye odaklanamıyor ve bu parçalanmış dikkat hali, günün sonunda zihnimizi aşırı yoruyor.


İkincisi, sürekli tetikte olma hali. Hayatın her alanında performans beklentisi var. İşte başarılı olmalısın, sosyal hayatta aktif olmalısın, spor yapmalısın, sağlıklı beslenmelisin, kendini geliştirmelisin… Tüm bunlar kulağa harika geliyor ama dürüst olalım, her gün bu kadar “mükemmel” olmaya çalışmak insanı tüketir. Zihin, sürekli “yetişmeye” çalışıyor ama aslında hiçbir zaman tam anlamıyla yetişemediğini hissediyor. İşte bu his, zihinsel yorgunluğun en büyük besin kaynağı.


Bir diğer sebep ise duygusal yüklenme. Zihinsel yorgunluk sadece çok çalışmaktan ya da çok düşünmekten olmaz, aynı zamanda sürekli duygusal bir yük taşımaktan da olur. Gün içinde maruz kaldığımız olumsuz haberler, sosyal medyada başkalarının “mükemmel” hayatlarını izlerken hissettiğimiz eksiklik duygusu, sevdiklerimize yetememe hissi… Bunların hepsi küçük küçük birikir ve bir bakmışsın, zihnin artık hiçbir şeyi işlemek istemiyor.


Bu noktada klasik “stres yönetimi yapın” ya da “biraz dinlenin geçer” gibi tavsiyeler vermeyeceğim, çünkü zihinsel yorgunluk sadece bir tatille geçecek bir şey değil. Burada önemli olan, zihni gerçekten dinlendirmek ve ona nefes alma alanı açmak.


Birincisi, gerçekten farkında olarak yaptığınız şeyleri artırmalısınız. Yani yemek yerken sadece yemek yemek, telefonla uğraşmadan… Ya da bir arkadaşınızla konuşurken gerçekten dinlemek, aklınız başka bir yerde olmadan. Zihin, anda kalabildiği anlarda dinlenir.


İkincisi, günlük hayatınıza “boşluklar” eklemelisiniz. Bunu tatil gibi düşünmeyin, sadece 10 dakika bile olsa hiçbir şey yapmamak. Evet, hiçbir şey. Ne telefon, ne kitap, ne televizyon… Sadece durmak. Beyin bu boşluklarda kendini toparlar.


Bir de şu çok önemli: Kendinizden sürekli yüksek performans beklemeyi bırakın. Her gün verimli olamazsınız, her gün yaratıcı olamazsınız, her gün enerjik olamazsınız. Bazı günler sadece “idare etmek” bile yeterlidir. Zihinsel yorgunluğu azaltmanın en etkili yolu, kendinize karşı daha nazik olmaktır.


Son olarak, zihninizi besleyen şeyleri bulmalısınız. Bu bir hobi, bir yürüyüş, belki bir deftere düşüncelerinizi karalamak… Zihni dinlendirmek, sadece hiçbir şey yapmamak değildir. Bazen onu güzel bir şeyle meşgul etmek de en iyi dinlenme biçimidir.


Eğer şu an kendini tükenmiş, yorgun, odaklanamayan ve sürekli bir şeylere yetişemeyen biri gibi hissediyorsan, yalnız değilsin. Bu, modern hayatın bir sonucu ve bunu değiştirmek tamamen mümkün. Zihnine iyi bak, çünkü gerçekten de en çok yükü o taşıyor. Ve unutma, bazen sadece durup nefes almak bile mucizeler yaratır.

Comments


bottom of page